İstanbul Baro Seçimlerinde Hizmetimize Devam Ediyoruz

Kazanci HukukHaliç Kongre Merkezinde yapılan 2012 İstanbul Baro Seçim alanının Haliç cephesine kurulan Kazancı Hukuk standamıza size davet ediyoruz. Kazancı Hukuk Yargı Kararları – Jurisdictio inceleme fırsatını kaçırmayın. Deneme üyeliğinizi hemen akti

f hale getirelim. Farkınıza fark katacak çözüm, internetin bulunduğu her yerde yanınızda olsun. Ayrıca Kazancı Hukuk Baro Seçimi Özel Sayısı İlmi ve Kazai İçtihatlar Dergimizin 622. Sayısı’nı standımızda geldiğinizde size hediye ediyoruz.

Y9HD 25.3.2010 E.2008/21894 – K.2010/8111

– İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı (Ahlaka Aykırı Davranışlar) 
– Evli Olan İşçinin Başka Bir Çalışanla İlişkiye Girmesi (İş Akdinin Haklı Nedenlerle Feshi – Ahlaka Aykırı Hareketler) 
– Ahlaka Aykırı Davranışlar (İş Yerinde Çalışan Başka Bir İşçi İle İlişkiye Girmek)

İK.25/II-e

Evli olan davacının, iş yerinde çalışan diğer işçi ile uygun olmayan ilişkiye girmesi; işverene, iş akdini (ahlaka aykırı olduğu tartışmasız bulunan eylemi nedeni ile) süresinde haklı nedenlerle fesih imkanı verir.

Disiplin Kurulu Kararında ve fesih bildirim yazısında, davacının eyleminin açıkça belirtilmiş olması karşısında, feshin yasal dayanağı olarak “4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesi” nin gösterilmesi, haklı feshi ortadan kaldırmaz.

Bu nedenle evli olan davacının iş akdinin, işveren tarafından ahlaka aykırı olduğu tartışmasız bulunan eylemi nedeni ile süresinde feshinin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

Y2HD 17.1.2011 E.2009/21656 – K.2011/1

– Boşanma Davası (İki Tarafın Davasının Da Kabulü – Karşılıklı Hakaret) 
– Karşılıklı Hakaret (Boşanma)

TMK.166

Karşılıklı hakaret, bir tarafın güven sarsıcı hareketleri diğer tarafın şiddet uygulaması şeklinde oluşan durumda tarafları birbirinden daha fazla kusurlu kabul etmek mümkün değildir.

Tarafların aynı evde birlikte yaşamaları birbirlerini affettikleri sonucunu doğurmaz. Her iki tarafın da davasının kabulüne karar vermek gerekir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

Y3HD 25.1.2011 E.2010/18118 – K.2011/829

– Ecrimisil (Tapu İptalinı Takiben) 
– Muvazaalı İktisabın İptali (Ecrimisil) 
– Tapu İptali (Muvazaalı İktisap – Ecrimisil)

TMK.995/1 – BK.18

Muvazaaya dayalı tapu iptal – tescil kararı ile kötüniyetli zilyet olan davalı hakkında, talep gibi 17.3.2005 – 1.8.2009 tarihleri için mahallinde yapılacak keşif ile alınacak uzman bilirkişi raporu sonucuna göre hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

Y15HD 9.3.2010 E.2009/1540 – K.2010/1309

– Sözleşmeyi Fesih Hakkı (Menfi Zarar) 
– Feshin Hükümleri 
– Menfi Zarar

BK.106,108

Akdi haklı olarak fesheden davacı bu yüzden uğradığı menfi zararlarını isteyebilir.

Ancak bu dava dosyasında davacının menfi zararlarının oluştuğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle
istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

Tüm hukuk yazılım ihtiyaçlarınız yarını beklemeden bugün çözülüyor!

Tüm hukuk yazılım ihtiyaçlarınız yarını beklemeden bugün çözülüyor! KHYK – Jurisdictio, Yenisey-Kazancı Doktrinbank ve T-HOS tek bir kampanyada.

 

Eksik kalmadan, yanlışa düşmeden doğru bilgiye ulaşın. 0212 296 87 51-52’yi arayın ya da www.kazancihukuk.com adresinden ücretsiz deneme üyeliğinizi başlatın.

 

KHYK – Jurisdictio ile tüm hukuk mevzuatına, emsal kararlarave elektronik kitaplara – makalelere dilediğiniz yerden, dilediğinizbilgisayardan erişeceksiniz. Başlık kavramdan emsal kararlara hızla erişin. Aradığınız kavramlarla ilgili mevzuatın tüm alt dallarına varan ilişkilerine ulaşın. Yayımladığımız kitapları ve makaleleri internet üzerindenokuyun, bilgisayarınıza kopyalayın, atıf yapın.

 

Tecrübeli hukukçuların, hocaların makalelerine ve yazılarına ulaşın. Uygun fiyatı ve kolay kullanılabilirliği ile her an her yerden tüm hazırlığınızı ve fikri çalışmanızı güvenilir ve doğru kaynaklara dayanarak tamamlayın.

 

Yenisey-Kazancı Doktrinbank ile tezlere, kitaplara, makalelere, karar incelemelerine, hukuki mütalaalara ve bilirkişi raporlarına erişin.

 

T-HOS ile işbirliğimiz sayesinde kullanımı kolay ve etkili Hukuk Büro Otomasyon Yazılımı’ndan faydalanın. İcra dosyalarınızı kolayca işleyin. Döküman yönetimi ve arşivleme sistemi sayesinde dosyalarınız siz nereye gidiyorsanız, orada internet ile yanınızda. Ajanda, iş ve görev yönetimi, kasa,raporlama, dava ve müvekkil ilişkilerinizi zahmetsizce organize ederek kontrol altına alın.

 

www.kazancihukuk.com adresinini hemen ziyaret edin ya da0212 296 87 51 – 52 – 53 telefonları aracılığıyla uzman danışmanlarımıza ulaşınız. Sizlere, 60 yılı aşan tecrübemizlekesintisiz hizmet vermek için hazırız.

 

Y9HD 25.3.2010 E.2008/21894 – K.2010/8111

– İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı (Ahlaka Aykırı Davranışlar) 
– Evli Olan İşçinin Başka Bir Çalışanla İlişkiye Girmesi (İş Akdinin Haklı Nedenlerle Feshi – Ahlaka Aykırı 
Hareketler) 
– Ahlaka Aykırı Davranışlar (İş Yerinde Çalışan Başka Bir İşçi İle İlişkiye Girmek)

İK.25/II-e

Evli olan davacının, iş yerinde çalışan diğer işçi ile uygun olmayan ilişkiye girmesi; işverene, iş akdini
(ahlaka aykırı olduğu tartışmasız bulunan eylemi nedeni ile) süresinde haklı nedenlerle fesih imkanı verir.

Disiplin Kurulu Kararında ve fesih bildirim yazısında, davacının eyleminin açıkça belirtilmiş olması karşısında,
feshin yasal dayanağı olarak “4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesi” nin gösterilmesi, haklı feshi ortadan
kaldırmaz.

Bu nedenle evli olan davacının iş akdinin, işveren tarafından ahlaka aykırı olduğu tartışmasız bulunan eylemi
nedeni ile süresinde feshinin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından davacının ihbar ve kıdem tazminatı
isteğinin reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

YHGK 3.11.2010 E.2010/19-508 – K.2010/558

– Borcun Kabulü (Ciro Silsilesinde Kopukluk)
– Senette Ciro Silsilesinin Kopuk Olması (Menfi Tesbit Davası)
– Menfi Tesbit Davası (Ciro Silsilesinde Kopukluk – İlk Cironun Lehdar Tarafından Yapılmaması)
– İlk Cironun Lehdar Tarafından Yapılmaması
– Ciro Silsilesinde Kopukluk (Borcun Kabulü – İlk Cironun Lehdar Tarafından Yapılmaması)
– Müracaat Borçluları
– Direnme Kararında Değişik Gerekçe Kullanılması
– Bozmaya Elemli Uyma

HUMK.429 – TTK.642

1. Takibe dayanak senedin ciro silsilesinin kopuk olduğu ve senedin hamil tarafından protesto ettirilmediğini
iddia edilerek açılan menfi tesbit davasının:

Davacının icra dairesine gönderdiği 29.5.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde,

“Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim”

şeklindeki beyanının üzerinde durulup, değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi
doğru görülmemiştir.

2. Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu karar, gerçekte direnme kararı olmayıp, eylemli olarak uyulan bozma
doğrultusunda inceleme yapılarak verilmiş, yeni hüküm niteliğindedir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

Y18HD 28.2.2011 E.2011/209 – K.2011/2742

– Soyadı Değişikliği (Kocası Ölen Kadının Baba Kütüğüne Dönmesi – Görev)
– Kocası Ölen Kadının Baba Kütüğüne Dönmesi (Soyadı Değişikliği)
– Nüfus Kaydının Değiştirilmesi (Kocası Ölen Kadının Baba Kütüğüne Dönmesi – Görev)

5490 Sa.Ka.23/2,36/1-a,67

Davacının vefat eden kocasının soyadı olan Köşken soyadının, kızlık soyadı olan Kasap olarak düzeltilmesi talebi ile açtığı davanın, konusu idari bir işlem olduğu dikkate alınarak, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.

YHGK 30.6.2010 E.2010/14-274 – K.2010/356

– Beyanlar Hanesine Yazılabilecek Şerhler (Devir Yapılamaz Beyanı – Mülkiyeti Taklit Edici Şerhler Konulamaz) 
– Devir Yapılamaz Beyanı 
– Şerhin İptali (Yasaya Aykırı Şerh – Anayasa Mahkemesi Kararının Yürürlüğü) – Anayasa Mahkemesi Kararının Yürürlük Tarihi

3226 Sa.Ka.8 – 6326 Sa.Ka.37 – 2924 Sa.Ka.7 – TMK.710748755997/1-210001012,10201027 – 3194 Sa.Ka.1113/c, 18 – 5335 Sa.Ka.32/1 – 3402 Sa.Ka.13/c, 19/2, 41 – 634 Sa.Ka.6/f-2, 14/2, 28/son, 47/2, 60, 61 – 3621 Sa.Ka.8, 12 – 1163 Sa.Ka.15 – 2863 Sa.Ka.7 – 82An.153/5 – Tapu Sicili Tüzüğü 4,60,61, 62,63,64,77,85 – 3083 Sa.Ka.13,24

Tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için, ya Medeni Kanunda bir hüküm olması veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi yahut Tapu Sicil Tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir.

Davacı tapuda yapılan resmi senetle taşınmazı kendi adına tescil ettirdikten sonra, Anayasa Mahkemesi tarafından ihalenin düzenlendiği mevzuatın Anayasa’ya aykırılığı belirlenip, ilgili hükümlerinin iptaline karar verilmiş olsa dahi, verilen bu iptal kararı geçmişe yürümeyeceğinden, davacının tamamlanmış hukuki durumunu da etkileyemeyecektir.

Böylece, taşınmazı iptal hükmünden önce tapuda adına tescil ettirmiş olan davacının edinimi de dayanaksız kalmayacağından, bu tescil yolsuz hale gelmeyecektir.

Bunun yanı sıra, gerek Türk Medeni Kanunu`nun 1012. maddesi ve gerekse Tapu Sicil Tüzüğü`nün 60. maddesi hükümleri karşısında, mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir şerhin (belirtmenin) kütüğün beyanlar sütununda gösterilmesi olanağı yoktur.

Hal böyle olunca, uyuşmazlığa konu davacıya ait taşınmazın beyanlar sütunundaki şerhin (belirtmenin) yasal dayanağı olmayıp, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin kullanılmasını eylemli olarak ve hukuken ortadan kaldırdığı, açık biçimde yolsuz olduğu anlaşılmakla; mahkemece davacı isteminin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur.

DAVA ve KARAR için tıklayınız.